5 Temmuz 2012 Perşembe

Mezunlar Erzurum'da 2012'de Yakup Aksoy'un İzlenimleri


Yakup Aksoy /Mantı Keyfi Kurucu Ortak, Kemençe Sanatçısı, Karikatürist
İlk kez evimden uzakta bir başıma hayata adım attığım Erzurum Atatürk Üniversitesinde yeniden o hatıraları tazeledik.  Benim gibi Üniversite’de eğitim gören ve mensubu olan pek çok insan 3 gün süren etkinliklerle Erzurum’un yeni yüzü ile hatıralardaki halini harmanladı yaşadı. Yurtlarda kalındı, Mediko Sosyal Yemekhanesinde kuyruğa girilerek “Ayran aşı çorbası, etli patates, pilav ve kadayıf dolmadan oluşan menü” yenildi… Fakültelerde sınıflarda ders yapıldı… Şehrin ve Üniversitenin tarihi ve öğrenci mekanları ziyaret edildi.
55 yıllık geçmişi ve 200 bini aşkın mezunuyla Türkiye'nin en köklü ve etkili üniversiteleri arasında yer alan Atatürk Üniversitesinde;  Atatürk Üniversitesi Mezunları ve Mensupları Derneği tarafından organize edilen ve Atatürk Üniversitesinin destek verdiği "Mezun Buluşması ve Eski Mezunlar Kep Töreni" gerçekleştirildi. Tören sonrası TRT Erzurum radyosu sanatçıları ve Yakup Aksoy Karadeniz Kemençesiyle konser verdi.
Yurdun dört bir yanından gelen Atatürk Üniversitesinin eski mezunları mezun oldukları üniversitesi gezdiler, fakültelerini ve sınıflarını ziyaret ettiler ve Erzurum'u gezdiler. Bir kısmı eşleri ve çocuklarıyla Kampüs alanındaki yurtlarda kalarak mezunlar eski günleri de yaşadılar.
Havuz başındaki Atatürk Anıtı önünde toplanan Atatürk Üniversitesi mezunları Gebze Belediyesi Mehteran Takımı eşliğinde tarihi Yakutiye Medresesi önüne kadar yürüdüler. Kortej yürüyüşüne Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ,  Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, İl Emniyet Halit Turgut Yıldız, Atatürk Üniversitesi Rektörü Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Muammer Yaylalı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Samih Diyarbakır, Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen, Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa Arık, dekanlar, öğretim üyeleri de katıldı.
"MEZUNLAR ERZURUM'DA" FİKRİ ÇOK İYİYDİ, ERATÜN BAŞKANI FATİH ŞENER VE YÖNETİM KURULUNU TEBRİK EDİYORUZ DESTEKLERİ İÇİN REKTÖR HİKMET KOÇAK'A TEŞEKKÜR EDİYORUZ
2oo bin mezun veren Anadolu'nun diğer ucundaki Erzurum'da böylesi geniş vizyonlu bir toplantı fikri hem buluş hem de başarma yönünden takdire şayan bir aktiviteydi.. Bu etkinlik eminim benzer üniversite ve kurumlarca örnek alınacak, çok da iyi olacaktır.. Etkinliğe katılanlar gönüllü ve yürekten bir iş yapmanın keyfi ve heyecanı içindeydi ve yaşanan her an alınan her nefes bu etkinliğe katılmaya değdiğini yaşayarak gördük. 
katılanların en çok takıldıkları konu "-Erzurum'daki öğretim üyesi ve mezun arkadaşların çok büyük bir kısmı iştirak etmedi, acaba neden ki.." şeklindeydi. Ama bu durum yaşanan güzellikleri çok da etkilemedi..
ERATÜN Başkan ve Yönetimi profesyonelce hazırlanan organizasyonda amatör ruhla çalışıp öğrenci arkadaşlarının rahatı için fazladan mesai yaptı... Bu durumu alkışlıyorum..
Atatürk Üniversitesi Rektörü Hikmet Koçak başta olmak üzere Şehirdeki kamu ve özel kurumları etkinliğe destek olma yönünde çok katkı sağladılar.



ÜÇ GÜN İKİ GECE ÖĞRENCİ ARKADAŞLARIMIZLA TEKRAR O ESKİ GÜZEL GÜNLERİ YAŞADIK, YURTLARDA KALDIK, MEDİKO SOSYAL YEMEKHANESİNDE YEDİK, SINIFLARDA DERS DİNLEDİK
Etkinlik programı misafir öğrencilerin geçmişi yaşamaları için her şey düşünülmüştü. Ailece yurtlarda konakladık, sembolik bir konaklama bedeli ödedik. sabah kahvaltısını Yurt-Kur yemekhanesinde neşeyle yaptık..  Fakültede A1 Anfisinde efsane hocamız Sadrettin Haşıloğlu'ndan yeniden ders aldık.. Tabi bu arada ders almaya gelip de mim konulanlar da oldu. Ders hem öğretici hem de eğlenceliydi.. Yemekhane de kuyruk vardı, yemek kuyruğunda bekleyerek yemek bana hiç bu günkü kadar keyif vermemişti... Ayran aşı çorbası, etli patates, pilav ve kadayıf dolmadan oluşan menüyü afiyetle yedik.
Havuz başında Mehter Takımı ile toplanan protokol ve mezunlar Cumhuriyet Caddesinden yürüyüp Yakutiye Külliyesine geldi. Bir taraftan güneşli bir hava vardı ama öbür taraftan serin bir rüzgar vücudumuzu okşayıp geçiyordu.
Tören sonrasında hemen yakındaki semaverde demlenen çayları içerek istirahat ettik..  Erzurum evlerinin tarih ve kültür kokan rahat ortamında yemek yedik çay içtik. Erzurum'a giden herkesin bu evleri görmesini ve burada bir şeyler yeyip içmesini tavsiye ederim.. Fiyatlar makul kalitesi yüksek bir mekan burası..



TORTUM ŞELALESİ YANINDAKİ "YEDİ GÖLLER VADİSİ" TURİZM AÇISINDAN KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR
Tortum Şelalesini duymayan bilmeyen kalmamıştır. Ama Eğer Tortum Şelalesine gittiyseniz hemen 2 km yakınındaki Yedi Gölleri mutlaka görmelisiniz. İki tarafı yüksek dağlarla çevrili vadide çok düzenli evler ve göller dışında meyve bahçeleri ve küçük tarla bahçeler var. Bu bölge Pansiyon, Ekolojik Destekli Doğa ve Kültür Turizmi için çok uygun bir yer. Mülki ve İdari Amirler birde bu pencereden bakarlarsa en az Tortum Şelalesi kadar meşhur ve çekim merkezi olan bir turizm vadisi oluşturabilirler.
Arkadaş grubumuzla uğradığımız bu köyde köylülerin dut pekmezi yapımını izledik.. Odun ateşinde pişen dut kazanını koca ahşap kepçe ile karıştırdık.. Dut pekmezi ve meyve satın aldık köylülerden.. Hiç abartmıyorum aldığım dut pekmezi şu ana kadar yediğim en doğal ve lezzetli olan bir üründü.



TORTUM ŞELALESİ YANINDAKİ İŞLETME HİJYEN VE HİZMET AÇISINDAN PERİŞAN DURUMDA, TORTUM KAYMAKAMI'NIN ÇÖZÜM ÜRETMESİNİ BEKLİYORUZ
Tortum Şelalesinin çevresindeki taş merdivenlerin bir kısmı yıkılmış, yürünemiyor, Şelale başında bulunan tesis hijyen ve işletmecilik kurallarına hiç uygun değil.. Masa sandalye kırık dökük, Tuvaletler perişan, v.b. durumlar var.
Edindiğimiz bilgiye göre bu alan yakın köyden kiralanmış, SİT alanı ilan edilmiş. Kiralayan işletmeci mekanla pek ilgilenmiyor..
Lütfen bu Tortum Şelalesine bir el atın, düzeltin... O güzelim doğa harikası yanında bu perişanlıkları görüp keyfimizi kaçırmayalım... Bu alana acil müdahale edilmesi lazım. Öncelikle Tortum Kaymakamı konuyu yerinde inceleyip en geç iki hafta için de durumu iyileştirmesi lazım. 



TORTUM KÖYLERİNDE ISINMA AMAÇLI YAKILAN TEZEKLERİ KURTARALIM HEP BİRLİKTE
Tortum Şelalesine giderken yol kenarındaki bir köye uğradık caminin yanında bir kahve orada da çay vardır diye düşündük. Oraya gidip hem köylülerle sohbet eder hem de çayımızı içer geçeriz dedik... Köye girerken gördüğümüz iki Dadaş amcamıza niyetimizi söyleyince cami yanında kahve olmadığını ancak:
"-Gelin evimizde size tezek ateşinde bir çay demleyip ikram edelim..." diyerek bizi çaya davet ettiler.
"-Hele Remzi gardaş şöyle okkalı bir tezek alada bir koklayalım.." dedim.. Remzi Dolu dostum dağ gibi tezek yığınından uygun bir tezek koparıp getirdi kokladık... Bir köylü vatandaş diğerine fısıldarken duydum..
"-Adamın hasına bak bizim tezeğimizi kokluyor.." Tabii köyde doğup yaşayan bir kişi olarak bu diyalog böyle bir ortamda doğal ve samimi oluşmuş oldu... Ama sonrasın da aramızda gönül köprüleri de kurulmuş oldu.
Köyün giriş kısmında kuru ve kurumaya bırakılmış tezek yığınları vardı. Belli ki köylüler ısınma ihtiyacını büyük ölçüde tezekten sağlıyordu. bu durum beni çok üzdü böylesi değerli bir gübrenin toprağa katılmayıp da yakılması bu çağda ne kadar büyük bir kayıp diye düşündüm.
"-Tortum Kaymakamı'na bu durumu bildirin Bakın şu üstünüzdeki dağda rüzgar boşa esiyor bu rüzgar enerjisi ile elektrik üretip köyde kullanabilirsiniz veya tortum gölü-barajı elektrik üretiyordur bir kısmı sizin hakkınızdır isteyin alın ve kullanın.. Yazıktır bu tezekleri toprağa katın hem toprak zenginleşsin hem de daha çok mahsul alın..." dedim
"-Kaymakam bizim köye gelmez ki..." dedi köylüler
"-O zaman siz tezekleri ambalajlayın bir bohça yapın ve Tortum Kaymakamının huzuruna çıkın durumu anlatın O'da görev sorumluluğunun gereğini yapsın ısınma için size kaynak bulsun ve tezekleriniz kurtulsun..." dedim..
"-Bakalım..." dediler..
Şimdi bu konu gerçekten çok önemli Erzurum Tortum arasındaki köylerde yığınla tezek dağları var. Eğer Erzurum'da Bir Ziraat Fakültesi varsa, Erzurum Teknik Üniversitesi kurulmuşsa, Erzurum'un Valisi, Tortum'un Kaymakamı varsa bu tezekleri kurtarmamız lazım diyorum... Görev ve sorumluluk sahibi idarecileri iş yapmaya davet ediyorum.
Bu etkinlik sırasında AKP'nin Erzurum'da mitingi vardı. Akşam haberlerinde TV'den dinledim sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan diyordu ki "-Erzurum'da 58 proje ile 450 Milyon TL yatırım yaptık" ... Bu projeleri yapanlar, 450 Milyon TL yatırım yapanlar köylülerin boşu boşuna yanan tezeklerini görmüyor mu?... Eğer bir proje ve yatırım yapılacaksa "Erzurum'da 59. Proje Köylünün Tezeklerini Kurtarmak" projesi olsun...
HES'LERLE VADİLERİ KURUTAN, DAĞLARI DELEN AKAN SULARI ÇEVİREN BÜYÜK DEVLETİMİN BÜYÜK ADAMLARI ŞU TEZEK İŞİNE DE BİR EL ATIN, YANMASIN TEZEKLERİMİZ GÜBRE OLARAK KULLANILSIN, YAZIKTIR KÖYLÜMÜN EMEĞİNE, EKMEĞİNE
Şimdi işin ucunda eğer çok büyük paralar, rantlar varsa dağ taş deliniyor doğal kaynaklar paraya çevriliyor. Yıllardır Karadeniz'e yatırım yapmayan Büyük Devletimiz söz konusu kaynaklarını paraya çevirmek olunca o güzelim vadilerin tamamı bir anda şantiye oluverdi... Yapılan yol, iş yeri inşaatından çok HES inşaatı var Karadeniz'de... Fırtına Vadisi, Sümela Vadisi, İkizdere Vadisi, Manahoz Vadisi, ve daha da fazlası HES'ler tarafından işgal edilmiş durumda.
Şimdi buradan sesleniyorum memleketin doğal kaynaklarını halkın ve devletin milletin yararına uygun kullanmak varken talan ve ziyan etmenin manası nedir... Bu kadar yıkım ve talan yaparken birde millet için hizmet yapsanız olmaz mı... Şu altın değerindeki tezeklerin gübre olarak kullanılması çok mu zor, çok mu pahalı, çok mu imkansız. HES'lerle vadileri inşaata çeviren kuvvetli idare köylünün oksijeni en kıymetli değeri olan tezekleri niçin kurtarmıyor, yoksa bu işte öyle paylaşılacak büyük rantlar yok diye mi es geçiliyor...
Bu çelişkiyi gören, bilen, yaşayan ve sonuçlarında olumsuz olarak etkilenen bir vatandaş olarak yazmayı ve ilgililere ulaştırmayı bir yurttaşlık, insanlık görevi ve sorumluluğu olarak yükledim kendime.. Hiç kusura bakmayın lütfen.
Bu yazı konu ile ilgili tüm birimlere iletilecek ve takip edilecektir tarafımdan. Başta T.C. Başbakanlık, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Turizm ve Kültür Bakanlığı, Erzurum Valiliği, Tortum Kaymamalığı, Atatürk Üniversitesi ve Ziraat Fakültesi, Erzurum Teknik Üniversitesi ve daha fazlası... Sadece sorumlular değil çözüm üretebilecek kurum ve kişileri de bilgilendireceğim. 
DELİKANLI HOCAM SADRETTİN HAŞILOĞLU 100 TANE ÖĞRENCİSİNE 3100 M RAKIMLI PALANDÖKENDE KAHVALTI ZİYAFETİ VERDİ: SAYGI, SEVGİ VE TEŞEKKÜRLERİMİ İLETİYORUM SEVGİLİ HOCAMA
Sadrettin hocamız konusuna hakim, esprili, dikkatli ve haylaz öğrencilere anında "mim koyan" bir büyüğümüzdür... Zeka, bilgi aksiyon acısından baktığımızda delikanlılara taş çıkarır adeta.. Onun için kendisine "Delikanlı Hocam" diye hitap ettim bu sefer Erzurum buluşmamızda...
Hocamız Önce İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi A1 Anfisini dolduran öğrencilerine esaslı bir ders verdi, bu arada derse geç gelen haylazlık edenlere de bir güzel "mim koydu"... Sonrada yarın sabah hepinizi Palandöken Dağında kahvaltıya bekliyorum dedi... Pazar sabahı saat 10:00'daki kahvaltı 3 günlük etkinliğimizin en özel zamanlarından biriydi.. Yöresel ürünlerle açık büfe kahvaltımız yaptık, sohbet ettik, halay çektik keyif yaptık ve sonra ayrıldık...
Erzurum'da olup da bu etkinliğe katılmayan ve katılamayan akademisyen ve mezunların durumu göz önüne alındığında Sadrettin Hocamızın aklı, yüreği ve misafirperverliğini bir kez daha alkışlamamız gerektiği ortaya çıkıyor.

GEÇİK MELİ "KEP ATMA TÖRENİ" YENİ MEZUN OLMUŞUZ GİBİ HEYECANLANDIRIP KEYİFLENDİRDİ
Atatürk Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hikmet Koçak, ve ERATÜN Başkanı fatih Şener ile Yönetim Kurulu Üyeleri etkinliğin her aşamasını ayrıntılı planlamışlardı. Rektörlük Tören Alanında yapılan Kep Atma Töreni katılımcı biz mezunlara yeni mezun olmuşuz heyecan ve hissini yaşattı... Protokol konuşmaları ve TRT Erzurum sanatçıların verdiği konser sonrası mezun Yakup Aksoy Kemençeyle Work Show konulu bir sunum yaptı.

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE "YAKUP AKSOY & KEMENÇEYLE WORK SHOW" BEĞENİLDİ, DEVAM EDECEK
2010 şubat ayında başlayan Kemençe Öğrenme sevdam bu etkinlikte 400 kişilik seçkin bir izleyiciye sunum imkanı sağladı bu etkinlik...
Kemençe öğrenmeye başlarken kemençeyle birlikte hayata dair diğer değer, nitelik, yetenek, vizyon ve düşüncelerimi de paylaşabileceğim Kemençeyle Bir Show ve Sunum planlamıştım... Bu fikri hayata geçirmek için son bir yılda farklı mekan ve durumlarda uygulama ve sunumlar yaptım.... Gecikmeli Kep Atma Törenimizde Atatürk Üniversitesi Rektörlük Binasında Sahne alınca bu fikir ve hazırlıklarımı uygulama imkanı yakaladım...

YAKUP AKSOY & KEMENEÇEYLE WORK SHOW'UN  İÇERİĞİ:
İşletmeci, yönetim danışmanı, karikatürist kimliklerimi de kemençeye ekleyerek pazarlama, marka, girişim Karadeniz ve Anadolu Kültürü konulu küçük anektod bilgi ve öyküler sonrasında konuya uygun ezgileri icra ettim...
1-VİDEO:Kemençeyle Sarı Gelin Ezgisini ilk kez ben yorumladım.
2-VİDEO:Uzun ince bir yoldayım Aşık Veysel ve bestelerinin devamlılığını sağlayan sırlar..
3-Veee tabi ki Kemençeyle "Giresun'un içinde iki sokak arası" finali ile bitti...



YAKUP AKSOY KEMENÇESİYLE ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE 2012 ULUSLARARASI ITRI YILI ETKİNLİĞİ
Unesco 2012 Yılını Uluslararası Itrı Yılı ilan etmişti. Bir taraftan Buhurizade Mustafa Itrı Efendi'nin sanat ve kültürümüzdeki rolünü vurgulamak diğer yandan Karadeniz kemençemle farklı enstrüman ve seslerle O'nun çok meşhur eseri Segah makamında Salat-ı Ümmiye bestesini hep birlikte icra ederek kutlamış olduk.. Salonda bulunan yaklaşık 400 kişi Itrı'nın 300 yıl önce bestelediği bu eseri makam, usul ve notasıyla ezbere okudu...
"-Marka olmak için ITRI'yı anlamak, öğrenmek uygulamak lazım, bu coğrafyanın sesi, sözü nefesi olmadan marka üretilmez" gerçeğini Salat-ı Ümmiye'yi hep birlikte okuyarak tekrarlamış olduk..  

VİDEO:2012 Uluslararası Itrı Yılı Etkinliğinde Karadeniz Kemençesiyle Buhurizade Mustafa Itrı efendinin Segah Bestesinin İcrası İlk kez kemençeyle tarafımdan yorumlandı...


KEMENÇEYLE WORK SHOW SUNUMUMDA İZLEYENLERE ŞU MESAJLARI VERMEYE ÇALIŞTIM:
-Kemençe Karadeniz bölgesinde çok sevilen bir Anadolu Enstrümanıdır... Ve onunla Anadolu Ezgileri de icra edilebilir..
-Kemençe "gııy gıy ya da rıv rıv" değildir..
-Kemençeyle iş hayatı konuları ve kültürel konularda harmanlanarak anlatılırsa enstrüman iyi bir eğitim ve öğretim aracı da olabilir...
-Kemençe alışıldığı tarz ve yerler dışına taşınmalıdır... Karadeniz ve Anadolu Kültürüne değer katacak konu ve kişilerle ilerlemelidir... Piyano, Gitar, Keman v.b. enstrümanların olduğu salon ve iş dünyası davet ve toplantılarında da olmalıdır Karadeniz Kemençesi...
-Her şey görüldüğü, ezbere yaşandığı gibi değildir. araştırmak geliştirmek ve değiştirmek lazımdır...

GELECEK YILLARDA DAHA ÇOK MEZUN BULUŞSUN, DAHA AZ SORUN OLSUN ERZURUM'DA, HATTA HİÇ SORUN OLMASIN
Mezunlar Erzurum'da buluşması 2012 bitti.. Şimdiden yenisinin hazırlıkları başlıyor.. Bir sonraki mutlaka içerik ve katılım açısından daha da iyi olacak.. Ümit ediyorum ki bir yıl sonra Erzurum'a tekrar geldiğimizde köylüler şehir insanı gibi ısınır, tezekleri yakılmaz da toprakla buluşur inşallah... Tortum Şelalesi ve hemen yakınındaki Yedi Göller Vadisi turizm açısından daha da işlenir zenginleştirilirse hem Erzurum hem de Erzurum'a gelen turistler kazançlı olur.

Yakup Aksoy
Mantı Keyfi Kurucu Ortak, Kemençe Sanatçısı, Karikatürist

29-30  Haziran / 01 Temmuz  2012 Erzurum


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder