22 Şubat 2012 Çarşamba

TRABZON’DA GÖRÜLECEK KİŞİ VE YERLERİN BAŞINDA HASAN SANCAK GELİR


Bir günlüğüne gittiğim Trabzon’da gün içinde yoğun çalışma programım nedeniyle işim ancak saat 17:00 de bitebildi.. Forum AVM’deki Mantı Keyfi ile ilgili satış geliştirme işleri tamamlandığında çok daha önemli bir şey yapmam lazımdı.. Trabzon’dan çıkıp süratle Sürmene’ye vardım… BOZO USTA’nın lezzetli SÜRMENE PİDESİ ile karnımı doyurdum, Saray Lokantasında FIRIN SÜTLACIMI yedim (Karnım tok olduğu için haşlama yiyemedim) 22:30 ‘da uçağa yetişmem lazım ya… süratle Belediye Binası yanındaki Namı Dünyayı saran Kemençe Ustası Hasan Sancak’ı ziyaret ettim… Hemen yandaki kahvede delikanlılarla okey oynarken buldum Hasan Ustayı.. “Yan pay” çayımı içtikten sonra 20 m2’lik İÇİ SEVGİ, BİLGİ, KÜLTÜR VE HEYECAN DOLU Atölyesine geçtik.. Kendisiyle tanışmak ve hatırını sormak için geldiğimi söyledim.. Çok sevindi çok sevgi ve ilgiyle karşıladı beni… Hasan Sancak Ustalığının yanında muzip yaramaz bir çoçuğun canlılık ve heyecanına da sahip aynı zamanda… Hemen arkasında Manahoz Vadisi ve Karadeniz’in simge isimleri Vali RECEP YAZICIOĞLU VE ADNAN KAHVECİ’nin posterleri var… Çok az kalabildim… Tekrar en yakın zamanda görüşmek dileklerimle ayrıldım Hasan Amca’nı yanından…

Yakup Aksoy 22 Şubat 2012 Salı Sürmene ve Trabzon

20 Bin Kemençe Yapan Sürmene'li HASAN SANCAK UNESCO'nun "YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ" Listesine Alınsın..
HABER:http://kemenceyledunyadakaradeniz.blogspot.com/2011/07/20-bin-kemence-yapan-surmeneli-hasan.html

VİDEO: http://www.youtube.com/watch?v=BXUH1Ef5deI

14 Şubat 2012 Salı

Yakup Aksoy-Karikatür Gerçekler: "- Ortada bir terslik var.. ama ne?!.."

Yorum morum yok....Yine 1980'li yıllarda çizdiğim bir arşiv karikatürüm ve hiç bilmediğim birinin hazırladığı resim-photoshop mu desem ne...

Karikatürüm gerçek olmuş:))

Yakup Aksoy 28 Ocak 2012 Beykoz/İstanbul

Yakup Aksoy-Karikatür Gerçekler: "- Babam Sağ Olsun!.."


Simitçi, börekçi, pazarcı, recmeci, çiftçi, işçi, siyasetçi, politikacı... Yetenek ve yeterlilikten çok kader ve miras belirliyor pek çok şeyi... Onun için "-Babam sağ olsun.."

1980'li yıllarda GIRGIR'ın ARKA SAYFA'sına çizdiğim karikatür gerçeğin kendisi yani:))

Yakup Aksoy 14 Şubat 2012 Beykoz/İstanbul

Ali Ağaoğlu-Ben yaptım oldu


Bu siir Of'da ırgat doğup Istanbul'da Ağaoğlu olan Ali için yazılmıştır••:)))

(HATIRLATMA:: İnşaat sektöründe önemli pazarlama ve satış aktiviteleri yapan Ali Ağaoğlu 2 milyar USD'lik servet sahibi olmuş ve :"-Bu karım, bu sevgilim, bunlar yaptığım binalar.." diye önemli sözler söyleyip Yurdum Medyasının takdir ve tebriklerini toplamaktadır:(((((...Para bende ben ne dersem doğrudur.. Eee sizide besliyorum ya, hakkımda sakın kötü konuşmayın diyor Ulusal(!) Basın'ımıza.. Onlarda Ali Ağaolularının bozukluklarını alıyor atıyor çeplerine.. ses ve nefeslerini çıkarmıyorlar...Alkışlıyorlar..)

BEN YAPTIM OLDU

Çocuğu olmuyordu,
Midesi doymuyordu,
Gözleri görmüyordu,
Ben dokundum da oldu

Küçük dağlar büyüdü
Kötürümler yürüdü
Yeller, seller çürüdü
Ben yaptım böyle oldu.

Karım evi doldurdu
Sevdam beni güldürdü
Rabbim para buldurdu
Ben çalıştım da oldu.

Her yerde koyun boldu,
Alkışlayanlar oldu,
Yalak, ot ve su doldu
Aha ben yaptım oldu.

Namus, haya bozuldu,
Nizam, düzen çözüldü,
Yakup Aksoy hazırdı
Ben yazdım şiir oldu.

Yakup Aksoy
25 Nisan 2011 Beykoz/İstanbul

2 Şubat 2012 Perşembe

"Sümela'nın Şifresi Temel" basit bir "Cemal-Temel Fıkrası" kopya filmi olmuş


Yurdum insanın "hazırcı ve ezberci" olması artık bir gelenek olmuş.. Yaşadığımız, konuştuğumuz her şey ezber adeta.. Yıllardır güzel yurdumun insan karakteri değişmiyor.. Sorgulayan, analitik düşünen, "ezber ve kopya" yerine "araştırmacı ve yenilikçi" iş ve işlemler bir türlü gerçekleşemiyor.. Hep tekrar, hep ezber.. Çok büyük iddialarla vizyona giren "Trabzon’un tanıtımı, Trabzon aynası, bam başka bir film, gururumuz" diye lanse edilen "Sümela'nın Şifresi Temel" filmi çıka çıka ulu orta tekrarlanan Temel-Cemal Fıkralarının çok kötü bir kopya filmi oldu..

Sümela’nın Şifresi Temel filmi yapımcıları internette dolaşan adres tarifi sahnesinde görüldüğü gibi Karadenizliyi aptal salak yerine koyan “tipik-ezber” Karadenizli klişesinin üzerine bir şey koyamamışlar. Silahı seven, şapşal hatta biraz aptal, ne yaptığını bilmeyen boşu boşuna yaşayan Temel ve Cemal’lerle dolu bir film... "Temel ve Dursun Fıkraları" gibi olmuş filmleri.. Karadenizlilerin bu şekilde resmedilmesinin artık sonunun gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ardı ardına internette yayınlanan kısa fragmanlarda görülen ve filmde daha fazlası izlenen; Karadeniz insanını yine salak rollerde yansıtan salak bir film yapmışlar. Klasik “Of'lu Hoca” kasetini filme koymuşlar. yalan yanlış Karadeniz şivesiyle konuşmanın komik olmadığını ne zaman anlayacağız, anlatacağız Allah aşkına..

Filmi ilgi senaryo, konu ve oyunculuktan daha çok Trabzonlu olmak, 61 plakayı filde görmek, Uzun sokak, Sümela, Zigana ve bize ait o güzelim coğrafya ve insanı beyazperde de seyretmek arzusundan başka bir şey değildi.. Yani bu film yerine aynı tanıtımla bir belgesel çekilse çok çoook daha iyi olurdu..

ORHAN TEKELİOĞLU "İFAKAT BELGESELİ" İLE KARADENİZDE KADIN OLMAK VE DOĞA İLE BİRLİKTE YAŞAMAK KONUSUNDA BAŞARILI VE FARKLI BİR BAKIŞ ACISI SERGİLEDİ
Aynı Dönemde gazeteci Orhan Tekelioğlu Çaykara ve yayla ve dağlarında "İfakat Belgeseli"ni bir yıl içinde çok itinalı bir çalışma ve ekiple tamamladı.. Bir belgesel olmakla birlikte bölgeye yepyeni bir bakış acısı getirdi bu eser.. Hem görsel zenginlik hem de bölge insanını "doğa ve yaşama sevinci gücü ile zor doğa şartlarında türkü söyleyip horon oynayarak eğlenceli yaşantısını" anlattı.. Tek başına bu mesaj bile aynı dönemde yapılan iki filmin kalite ya da kalitesizliğini sergilemek için iyi bir karşılaştırma örneğidir...

Çok özetle 2011 yılında çekilen Trabzon ve Karadeniz'le ilgili iki filmde göstermiştir ki "kendimizi anlatmak için yapacak daha çoook işimiz var Karadeniz'de."

lBu değerlendirme yazısını taşıdığım Memleket, Trabzon, Karadeniz sevdam ve sorumluluğum gereği yazma ihtiyacını hissettim.. Karadeniz'le veya memleketimle ilgili yeni ve farklı bir iş, faaliyet yapmak iddiasında olanlar lütfen daha çok çalışın dersinize.. daha iyisini bulmak, olmak mümkün ama "kolay ve ezber"den kurtulduğunuz zaman..

Yakup Aksoy
02 Şubat 2012 Beykoz/İstanbul